3 Mart 2020

USVES’te Sırp Milliyetçiliğinin Bosna-Hersek Siyasetine Etkisini Ele Aldık

ile Emrah Konuralp
Share

22-23 Şubat 2020 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Sosyal Bilimler ve Eğitim Bilimleri Sempozyumu’na (USVES) katılarak yüksek lisans öğrencim Sündüs Adaş ile “Sırp Milliyetçiliğinin Bosna-Hersek Si̇yasetine Etkileri” başlıklı bir bildiri sunduk.

Bildiride, Eski Yugoslavya döneminde yükselişe geçen Sırp milliyetçiliğinin çoğunluğunu Sırpların oluşturduğu özerk Sırp Cumhuriyeti ile çoğunluğunu Müslüman Boşnakların oluşturduğu özerk Bosna-Hersek Federasyonu’nu kapsayan Bosna-Hersek’in siyasetine günümüzde nasıl etkilerde bulunduğu ele aldık.

Bildirinin özet metni şöyle:

Fransız Devrimi’yle Kıta Avrupası’nda hızla yayılmaya başlayan milliyetçi akımlar ve hareketler Balkanlar’da deprem etkisi yaratmıştır.Devrim’den önce kendini dini kimliği ile tanımlayan Balkan toplumları, Devrim’le birlikte milli kimlikler çatısı altında toplanmaya; dolayısıyla da ayrışmaya başlamıştır. Beş yüz yılı aşkın bir süre Osmanlı Devleti’nin yönetimi altında kalan Sırplar, giriştikleri isyan sonucunda önce özerklik daha sonra ise bağımsızlık elde etmeyi başarmıştır. 1914 yılında bir Sırp suikastçının Saraybosna’da Avusturya-Macaristan veliaht prensini öldürmesi ile Birinci Dünya Savaşı başlamıştır. Savaş boyunca Güney Slavları bir ülke çatısı altında birleştirmeyi arzulayan Sırplar, savaş sonu amaçlarına ulaşarak SırpHırvat-Sloven Krallığı’nı kurmuştur. Krallık zaman içinde Yugoslavya adıyla anılmaya başlanmıştır. Krallıkta yoğun olarak hissedilen Sırp milliyetçiliği, diğer toplulukları asimile etme ve onlara baskın olmayı amaçlamıştır. Kısa ömürlü olan Birinci Yugoslavya, İkinci Dünya Savaşı ile yerini Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’ne bırakmıştır. Altı cumhuriyetten oluşan bu yapı, birbirlerine karşı olumsuz savaş hatıralarına sahip olan milletlerden oluşmaktaydı. Bu milletleri bir arada tutan ve Hırvat kökenli olan birleştirici lider Josip Broz Tito’nun ölümü ile Sırp milliyetçiliği tekrar baskın hale gelmiştir. Ekonominin kötü gidişatına koşut olarak federe cumhuriyetler arası makasın giderek açılması sonucu milliyetçilik ve bağımsızlık söylemleri artmıştır. Gerçekleştirilen konferansların sonuç vermemesi üzerine cumhuriyetler sırası ile bağımsızlık ilan etmiş ve bu kararlarını halk oylamalarına dayandırmıştır. Yugoslavya ordu gücünün büyük bir kısmını elinde tutan Sırplar, bağımsızlığını ilan eden cumhuriyetlere savaş ilanı ile karşılık vermiştir. Yugoslavya, başlayan bu büyük yangında tarumar olmuş binlerce sivil ve asker hayatını kaybetmiştir. Sırplaştırma politikası ve girişilen etnik temizlik oldukça büyük trajedileri beraberinde getirmiştir. Uluslararası sistemin müdahalesi ile masaya oturmak zorunda kalan Sırplar, güttükleri Sırp milliyetçiliğinden vazgeçmemiştir. Özellikle, on kantona bölünen ve içinde bir Sırp Cumhuriyeti barındıran Bosna-Hersek’te ve Yugoslavya’nın parçalanması sonrasında bir süre Sırbistan’ın parçası olmaya devam eden Kosova siyasetinde bu milliyetçiliğin etkileri çarpıcı biçimde görülmektedir. Bu çalışmada, Eski Yugoslavya döneminde yükselen Sırp milliyetçiliğinin 21 yüzyıl Bosna-Hersek siyasetine etkileri incelenmiştir.