5 Aralık 2015

GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI AÇIKLAMASI

ile Emrah Konuralp
Share

Değerli Demokratik Solcular, Umut İnsanları ve Dava Arkadaşlarımız; Sevgili Dostlarım,

DSP Genel Başkan AdayıDemokratik Sol Partimiz içinde 6 buçuk yıldır yürüttüğümüz mücadele sonucunda çok ciddi bir kitleye ulaştığımız ve kurultaylarda gerek bize destek olagelen gerekse Genel Merkez yönünde oy kullanan insanlar için geleceğe dönük bir umut ışığına ve bir anlamda da parti içi güvenceye dönüştüğümüzü gördük.

Dün de eski Genel Başkanımız Sayın Zeki Sezer’in aday olmak yönündeki düşüncesini kendisinden duyunca yıllara yayılmış olan bu mücadelemizin Sayın Sezer’in etrafında toplanabileceği kanısıyla kendisine destek olabileceğimizi ifade ettik. Ancak siyasette 24 saatin bile çok uzun bir süre olduğuna da tanık olduk. UMUT insanlarının çok önemli bir bölümü ve kurultay delegesi bulunan bazı illerimizin delegasyonları bu kanımızın yanlış olduğunu ısrarla dile getirdi. Partimiz içinde kan değişikliği ve bir tazelenme arzusunun hiçbir dönemde olmadığı kadar yüksek dozda olduğunu gösterdi destekçilerimiz.

2010 yılındaki 8. Olağan Kurultayımızda Dr Davut Ocak öncülüğünde başlamıştı hareketimizin adaylık süreci ve o kurultayda parti meclisi üyesi sıfatıyla yaptığım konuşmada Genel Merkez yapısının bir yıl içinde alacağı sonucun sıfır olacağını iddia etmiştim. Sosyolojik gerçekler ve siyasi parametreler bu sonucu ön görüyordu. Nitekim haklılığımız 2011 Genel Seçimlerinde kanıtlandı ve partimiz maalesef yüzde 0,2 oranında bir oy aldı. Üstelik çok ciddi bir miktar reklam harcaması yapıldığı halde… Bu seçimlerden sonra yapılan olağanüstü kurultayımızda da bizzat Sayın Sezer’e aday olması için ısrarcı olduk. Kendisi Türkiye’de gençlerin öncülüğünde bir siyaset yapacak olan partinin önünün açık olduğunu, bu nedenle de bizim çıkmamızın DSP için çok önemli katkılar sağlayacağını söyledi .Bu görüş doğrultusunda o kurultayda aday oldum. Ancak Sayın Sezer ve Sayın Türker’in Genel Başkan Yardımcısı olan bir başka adayın son andaki çıkışı üzülerek gördük ki, Genel Merkez’in istediği sonucu almasına yol açtı. 2013 yılındaki 9. Olağan Kurultayımızda ise çok güzel bir siyasi iklim yaratarak her ne kadar seçimi kaybetsek de gelecek adına partililerimize umut olduk. O kurultayımızda delegelerden son bir yıl, son bir şans isteyen Genel Başkan Türker başarılı sonuç aldı.

Ama o kurultayda delegelerimize toplumun yepyeni bir adres ve gençlerin öncülüğünü beklediğini söylemiş; eğer DSP’yi o adres haline getiremezsek bunun AKP’ye yarayacağını anlatmıştık. Yine haklı çıktığımızı sonraki üç seçim gösterdi. Mevcut Genel Başkanın meslek örgütünde başlayacak olan görevi nedeniyle koltuktan kalkmak durumunda kalması partimiz için büyük bir fırsattır.

Şimdi gelinen bu noktada demokratik bir yarış ve kan değişikliğinin DSP’ye çok büyük heyecan katacağı ortadadır. Demokrasinin öncülüğünü Türkiye ancak ve ancak DSP yapar. Çünkü DSP diğer partilerden farklı olarak 1980 darbesine karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesi vermek üzere kurulmuş bir partidir. DSP’nin de demokrasi meşalesini bundan sonra güçlü bir şekilde taşıyabilmesi için parti içi demokrasiyi kökleştirmesi ve kurumsallaştırması gerekmektedir. Kurultayda aday olmuş bir genel başkan adayını seçimlerdeki ardı ardına alınan sıfırlı sonuçları eleştirdiği için partiden ihraç etmek demokratik bir tutum değildi. O gün bizi disipline sevk eden, ortamı gererek tartışma yaratan arkadaşımız bugün genel başkan adaydır. Bu adayımızın demokrasi ve örgütçülük karnesi kırıklarla doludur. Dolayısıyla partimizde bir köklü değişim ihtiyacı çok açıktır.

Burada Genel Merkezimiz bugüne kadar kullandığı olanakları kullanmaya ve önümüzü kesmeye çalışmaya devam mı edecek yoksa 2004 yılında efsane liderimiz Bülent Ecevit’in aktif siyaseti ve DSP Genel Başkanlığını bıraktığı kurultayımızdaki gibi demokratik yarışa katkı mı sağlayacaktır? Bunu süreç içinde göreceğiz. Dileğimiz DSP’ye yakışan bir kültür içinde bu geçişi gerçekleştirmektir.

Geldiğimiz noktada bu partinin bize gereksinim duyduğunu, örgütlerimizin değişim taleplerine yanıt veren noktada bulunduğumuzu, geri çekilmenin Genel Merkez’in adayına yarayacağını, yola çıktığımız dava arkadaşlarımızı hüsrana uğratmak gibi bir hakkımızın olmadığını görerek GENEL BAŞKAN ADAYLIĞIMIZI açıklıyoruz.

Üç turlu genel başkanlık seçiminde değişimden yana olan tüm adayların gerekli özveriyi göstereceğini belirterek kararımızın Sol’a, DSP’ye ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum.

Emrah Konuralp